Sabah saat 07.30 TEMPO TUR önünde buluşma hareket. Polatlı, Yunak, üzerinden saat 11.00 sularında Akşehir'e ulaşıyoruz. İlk olarak ünlü gülmece ustası Nasrettin Hoca'nın türbesini ziyaret ederek Dünyanın ortasını görüyoruz. Ardından Gülmece Parkı ziyaretimizde hem Nasrettin Hoca'nın fıkralarını yaşayacak hem de günümüze kadar tanıdığımız güldürü ustalarının heykellerini göreceğiz. Daha sonra Akşehir Evi, Nasrettin Hoca Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi ve eski sokak dokusunu fotoğrafladıktan sonra Kurtuluş Savaşı'nın en önemli kararı olan Büyük Taarruz 'un; planlanarak, karara bağlandığı Akşehir Batı Cephesi Karargah Müzesini gezip öğle yemeği molası veriyoruz. Yemekten sonra Sultan Dağları'nı aşarak Eflatun Pınarı Hitit Su Anıtı'na gidiyoruz. Su anıtı, Hititler’den sonra da fonksiyonunu kaybetmeden bugüne kadar ayakta kalabilen bu sistemin en güzel örneğidir. Anıt açık hava tapınağı olarak düzenlenmiş kendine özgün taş işçiliği, kabartmalardaki kompozisyonu ile Hitit Uygarlığı’nın diğer kaya anıtlarından ayıran Eflatun Pınar Anıtı, doğal kaya üzerine yapılmamış, birbirine uygun olarak kesilmiş andezit blokların titizlikle birleştirilmesi ile inşa edilmiştir. Doğal bir su kaynağı üzerinde yapılmış büyük bir havuz ve dikdörtgen formda şekillendirilmiş kayalar üzerine kabartma tekniğinde yapılmış tanrı ve tanrıça figürlerinden oluşmaktadır. Havuzun duvarına paralel yatay su kanalları suyun havuz içerisine akmasını sağlayarak dönemin su teknolojisi hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Daha sonra Beyşehir'de; Anadolu’nun Ahşap Destekli Camileri'nden biri olan UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Eşrefoğlu Camisi'ni gezeceğiz. Eşrefoğlu Cami Anadolu'daki ahşap direkli camilerin en büyüğü ve orijinali olup 1296-1299 yılları arasında yapılmıştır. Orta Asya'da Semerkant, Buhara gibi eski Türkistan şehirlerinde yer alan ağaç direkli camilerin ülkemizdeki bir örneği olan Eşrefoğlu Cami, 46 ahşap sütun üzerinde yükselir. Caminin tavanı renkli kalem isi süslemelere sahiptir. Özellikle konsollardaki kök boyalı motifler dikkat çekicidir. Eşrefoğlu Cami, Selçuklu Ulu Camileri'nde görülen özelliklerin tamamını taşıyan ender örneklerden biridir. Mimber; ceviz ağacından kündekarı tekniği ile çivi kullanılmadan yapılmıştır. Cami gezimizin ardından Beyşehir'deki  otelimize hareket. Akşam yemeği ve konaklama Beyşehir'deki otelde.

Kahvaltı sonrası Toros Dağları'nın iç kısımlarında yer alan Altınbeşik Mağarası'na (UNESCO tarafından koruması gereken bölge) gidiyoruz. Eski adı Unulla olan Ürünlü Köyü'nde yer alan Altınbeşik Mağarası,1994 tarihinde Milli Park haline getirilerek, Türkiye’nin ilk ve tek "Mağara Milli Parkı" özelliğini taşımaktadır. Botla mağarayı gezdikten sonra aracımızla Ürünlü Köyüne çıkıyoruz. Köydeki Düğmeli Evleri gezdikten sonra Ormana'ya geçiyoruz. Ormana Düğmeli Evleri'ni yürüyerek gezmeye başlıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bölgeyi 2005 yılında kentsel sit alanı ve alternatif turizm merkezi ilan etmesiyle, 150 adet Ormana evi tespit edilmiş, 49 ev koruma altına alınmıştır. Osmanlı mimarisinin hakim olduğu evleri tarihi 100-300 yıl arasında değişiklik gösterir. Yöre mimarisinin Karamanoğulları Beyliği'nden miras kaldığı  düşünülmekte, harç ve çivi kullanılmadan, yörede bol bulunan kalker taşından örülen taş duvarlar ile yüzlerce yıl çürümeyen, katran, ardıç veya andız ağacı kerestesi kullanılarak, yapılarının içi saman katılmış ak toprak ile sıvanan iki katli ahşap evlerdir. Ahşap oymacılığı sanatının en güzel örneklerini kapı, tavan, dolap, pencere, kepenkler, cumba ve davlumbazlarda görmek mümkün. Gezimizin ardından öğle yemeği molası. Yemekten sonra İbradı'da Arapastik Kestanesi'ni geziyoruz. Yaklaşık bin yıllık olan ve gövde çapı 24 metre olan bu ağaç önünde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra  Sarıhacılar Köyü'nde düğmeli evleri gezip kervan yolunda yarım saatlik doğa yürüyüşü yapacağız. Seydişehir, Konya, Ankara güzergahını izleyerek saat 23.00 sularında Ankara'ya varacağız.